1 Mayıs 2018 Salı

ev yemeği

bilmediğim şehrin soğuğuna karışıyor yalanlarım,
yabancılaşmam hiç bu kadar yabancı kalmamıştı yabancılara
kalın, yorgun ve tozlu ayaklarım şahit anılarıma,
kabına sığmıyor çocuklarım,
bir şekerle kanmıyor artık hüznüm
yârin o kara kaşlı yüzüne,
inanmıyorum kokuların çekiciliğine
kasapların samimiyetine,
kudretimden kuvvet bularak ve yaşayarak
sisli yolun bacası tüten ilk evinde,
nefesimizi harlayarak yoksullukla
bu hayatın biteceğine inanmıyorum,
inanmıyorum kendime bile,
inansam böyle olmazdı,
yüreğimde ki ilk siyasi ayaklanmada yıkıldım,
yıkıldım bütün çoluk çocuğumun önünde,
halkımın önünde ağlattılar beni,
yaş akmadı benim kadar gözünden Hz. Yakup’un bile,
karaladım şiirlerin özlemini,
gerçekçi olmaları hakkında çeşitli seminerler verdim,
kır gezmelerine götürdüm,
ev yemekleri yaptım hatta
fakat sızılarını çok uzaktan dahi hissedebildim,
artık dizelere de inanmıyorum,
sana da,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder