14 Eylül 2015 Pazartesi

unut(ma) beni

bir uçurumun köşesine götürüp, renklilerle at beni
doğanın uğultusuna, toprağın mineraline kat beni
alıp bir kurban pazarında sat beni
gece vakitli vakitsiz ağlarsam döv beni
veli toplantısına çağrıldığında öv beni
bir sokak arasında kaybet beni
akşam ezanına kadar gelmezsem merak et beni
güneş batar batmaz
ay çıkar çıkmaz
çocuğun biri doğar doğmaz
bir ihtiyar ölür ölmez
kıyamet kopar kopmaz terk et beni
en sevdiğin kitabın arasında kurut beni
yüreğimden tutup, derinden, içinden unut beni