6 Mayıs 2015 Çarşamba

Kelimeler ağzından çıkamayınca içine içine söylüyorsun, kendi kendine söyleyip kendi kendine dinliyorsun, içini söküp parçalayıp yırtıyorsun, annene vermek istiyorsun sonra toz bezi yapsın diye. Zaten benim içimden olsa olsa toz bezi olur. Hıçkıra hıçkıra ağlıyorsun gökyüzüne bakarak, gözyaşların tuzlu su gibi yakıyor gözlerinin beyazını, gökyaşları çeneye inmeden kuruyor, sesin çatallaşıyor, insanlar o sesten sabah kahvaltılarında zeytin, peynir yiyorlar. Zaten benim sesim anca meze olur insanlığa. Ben bu acıları seviyormuşum, içimi acıtmayı seviyormuşum, insanlar sevgimi sahte bulup bu hüznümü bile bile istediğimi düşünüyorlar. Ben türküyü seven biriyim, ben düğünlerde ortadan çıkmayan biriyim, ben bir masaya oturduğumda kahkahadan konuşamayam adamım, ben sevdim mi bir insanı olduğu gibi seven adamım, ben yemeklerde bile acıyı sevmeyen bir adamım
bu şairâne ruhum acıyla yoğrulcaksa bırakın ben odun kalayım!
Ben böyle seviyorum, sizin sevginizin tarzı ve şiddeti beni ilgilendirmez benim sevgim hakkında yorum yapmaktan vazgeçin, düşüncelerinizi içinizde tutun!

#6kelimelikhikayeler

Amerikalı Ernest Miller Hemingway romancı, kısa hikâye yazarı ve gazetecidir. Kısa ve gösterişsiz yazı tarzı ile bilinir.
Efsane o ki herhangi sıradan bir gün, bir cemiyet toplantısında, onu çekemeyen edebiyatçılardan birisi Hemingway'e ne derece yetenekli olduğunu sorar, Hemingway ''Senin hayal bile edemeyeceğin kadar.'' diye yanıt verir. Bunun üzerine muhatabı ona, 10 kelimeyi geçmeyen, etkili bir hikaye yazıp yazamayacağını sorar. ''Eğer bunu yazmayı becerebilirsen, ve buradaki herkesi derinden etkilersen yeteneklerin önünde saygıyla eğileceğim.'' der. 10 kelimeye bile ihtiyaç duymayan Hemingway 6 kelimelik bir dram öyküsü yazar. Orada bulunan herkesi etkileyen bu hikaye aşağıdaki gibidir.

''Satılık: Bebek Patikleri. Hiç giyilmedi.''




Benim #6kelimelik hikayelerim:

-Soğuk düş alayım belki iyi gelir

-Güneş'e çıkınca bakamam utancımdan, gözlerim kısılır.

-Prospektüssüz doğdu insan, faydasızdı, öldü.

-Gid'erin, gel'irinden fazla, mutluluktan zarar ettim.

-Gecesinden ne gördük, günü aydı Dünya'nın.

-Apartman toplantısındaki aidattım; varlığı, miktarı sorgulanmış

-Ruhu fitti, giydiği acılar tam oluyordu.

-Ben onun büyük salaklığıydım. Salaklığımla kaldım.

-Göremiyordu adam karanlıkta, sopasında buldu hayatını.

-Takla atan güvercindi sevgim, kanadım kırıldı.

-Şansızdı ülkenin Doğu'su, köftesi bile çiğdi.

-Kanguru, yavrusu ölü, heybesi acı dolu.

-Sevda dediler, sevindim. Beni hariç tuttular

-Müziği, lambayı kapat. Sessizlik istiyorum, ölemiyorum